Page 211 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 211

192                                               5. Yürürlükteki Hukuk Nedir?

                         rumsal olgusal gerçekler, devlet, hukuk, yükümlülükler, haklar, para, takvim, sözleşme-
                         ler, vaatler, evlilik, vatandaşlık, bilgi, bilim, kültür, edebiyat vb. insan faaliyetinin ürün-
                         leridir. İnsanların eylemlerini gerçekleştirdikleri dünya anlaşılmak isteniyorsa, kurumsal
                         olgusal gerçekler hakkında bilgi sahibi olmak gerekir.
                            Kurumsal olgusal gerçekler, Peter’ın şimdi Malmö’den Lund’a koşuyor olması gibi
                         kaba olgusal gerçeklerden farklıdır. Kurumsal olgusal gerçeklerin varlığı kısmen kaba
                         bir  olgusal  gerçeğe,  kısmen  de  (örneğin  Peter’ın  bir  maraton  yarışmasına  katıldığına
                         karar veren) normlara bağlıdır. İlgili normlar göz ardı edilirse geçerli bir bin kronluk
                         banknot ile sahte para arasındaki fark da anlaşılamaz. Bu tür normlar, örneğin kimin bir
                         şeyin sahibi olarak kabul edileceğine ve bu mal sahibinin hangi yetilere sahip olduğuna
                         karar verir. Ayrıca neyin bir mahkemenin kurulması sayılacağı, bir mahkemenin hangi
                         yetkilere sahip olduğu ve atanan bir hâkimin görevini hangi koşullar altında bırakabile-
                         ceği  ya  da  bırakması  gerektiği  hakkında  karar  verir  (karşılaştırma  için:  MacCormick
                         1978, 57).
                            Bu arada, kurumsal ve kaba olgusal gerçekler arasındaki bu farkın en iyi analizini
                         Hukuki  Realistler  sunmuştur  (karşılaştırma  için:  aşağıdaki  bölüm  5.5).  Örneğin
                         Hägerström’e göre mülkiyet, bu hakkı ihlal eden bir kişiye karşı zor kullanılması ile
                         aynı değildir çünkü hak önce zor kullanılması ise daha sonra (örneğin biri malı çalmış-
                         sa) gelir. Mülk sahibinin mülkü kullanması ile de aynı şey değildir. (Sahibi malı kaybe-
                         debilir ve bir hırsız bu malı kullanabilir.) Mülkiyet ile mülkiyeti idare eden hukuki ku-
                         rallar da özdeş değildir. Dilin kendisi böyle bir özdeşleştirmeye karşı çıkmaktadır. Kişi-
                         nin hukuki kurallara sahip olmadığı ve fakat mülkiyet hakkına sahip olduğu iddia edile-
                         bilir.
                            Karşılaştırma için: Hägerström 1953, 322 ve devamı ile Olivecrona 1959, 127 ve de-
                         vamı. Ayrıca bkz. Olivecrona 1939, 75 ve devamı ile 1971, 182 ve devamı ile 186 ve
                         devamı. Ross 1958, 172; Ekelöf 1952, 546 ve devamı.
                            Bununla birlikte, Realistler mülkiyet gibi olgusal gerçeklerin olmadığı sonucuna va-
                         rırken, Kurumsal Pozitivistler bunları özel bir olgusal gerçekler sınıfı olarak kabul eder-
                         ler.
                            Kurumsal olgusal gerçekle bilgisi, içsel bir bakış açısı gerektirir.
                            MacCormick, Hart’ın içsel bakış açısı kuramını geliştirmiştir. Hart, bir hukukçunun
                         hukuk normlarını “davranış rehberleri olarak kabul eden ve kullanan grubun bir üyesi
                         olarak” gördüğünü vurgulamıştır (Hart 1961, 86). MacCormick aşağıdaki ayrımı ekle-
                         miştir.  Bir  gözlemcinin,  başka  bir  kişinin  davranışını  “ilgili  kişi  tarafından  rehberlik
                         edici, bu çerçevede normları ve normatif olanı anlamak için yeterli standartlar olarak
                         kullanılan standartlar açısından” değerlendirdiği ve kavradığı “bilişsel olarak içsel” bir
                         bakış açısı vardır. “Ancak bu, ‘istemli biçimde içsel’ bakış açısına, bu kapsamda [bu
                         standartlara] uymaya istemli olarak bağlı olan bir failin bakış açısına, bu bakış açısını
                         ön varsaydığı için bağımlıdır” (MacCormick 1978, 292).
                            Kurumsal olgusal gerçekler zamansal olarak var olurlar. Örneğin bir sözleşme bir yıl
                         geçerli olabilir. Ancak mekânsal olarak bir konuma yerleştirmek zordur. “John ve Peter
                         arasındaki sözleşme ne kadar geniş, yüksek ve uzundur?” gibi soruların akla yatkın bir
                         anlamı  yoktur.  Weinberger,  kurumsal  olgusal  gerçeklerin  “ideal”  olduğu,  zamansal
   206   207   208   209   210   211   212   213   214   215   216