Page 101 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 101

82                                               2. Ahlaki Yargıların Rasyonelliği

                         insanın erdemi, iyi bir insan olmasını ve işini iyi yapmasını sağlayan davranışlarında
                         yatar.
                            “İnsan” ile “iyi insan” arasındaki kavramsal ilişki, “satranç oyuncusu” ile “iyi sat-
                         ranç oyuncusu” arasındaki ilişkiye benzer. İyi bir satranç oyuncusu, satrancı iyi oynadı-
                         ğı için erdemlidir. Başka bir deyişle, satrancı karakterize eden mükemmellik standartla-
                         rını fazlasıyla yerine getirmektedir. Satrançtaki bir pozisyonda zayıf noktalar bulabilir.
                         Bir avantajı varsa, kazanmasını sağlayacak bir oyun planı belirleyebilir. Birçok değiş-
                         keni hesaplayabilir. Çok az hata yapar vs. Bu tür özellikler, satrancın asli değerlerini
                         oluşturur.  Bu  değerler,  sadece  insanlar  satranç  oynadığında  ortaya  çıkar.  Satranç  bir
                         uygulamadır.
                            Diğer uygulamaları analiz etmek daha zor olabilir, ancak bunları daima bazı varsayı-
                         lan hedefler, mükemmellik standartları ve asli değerlerle karakterize etmek mümkün-
                         dür.  Örneğin  bir  kişi  bir  aile  kurduğunda,  karmaşık  amacı  çocuk  bakmayı  içeren  bir
                         uygulamayı  başlatmış  olur.  Kişi  kamudaki  bir  görevi  kabul  ettiğinde,  asli  değerleri
                         yasaya uymayı içeren bir uygulamayı başlatmış olur.
                            Bu şekilde, MacIntyre’ın kuramı, x’in bir uygulama tarafından tanımlanan bir amaç
                         için iyi olduğu fikrine dayanır. Farklı uygulamalar birbirini etkiler ve karmaşık ve deği-
                         şen bir sistem oluşturur.
                            Aynısı bir bireyin eylemleri için de geçerlidir. Eylemler arasındaki bağlantıları an-
                         lamak için kişinin “öyküsel geçmişini” bilmek gerekir. “Failin niyetlerini, failin geçmi-
                         şindeki rollerine göre nedensel ve zamansal olarak sıraya koyarız ve aynı zamanda ait
                         oldukları  ortam  veya  ortamların  geçmişindeki  rollerine  göre  bir  yere  koyarız.”  (Ma-
                         cIntyre 1981, 194).
                            Ahlaki olarak iyi, erdemli bir insan, ailesi, memleketi, vatanı, görevleri, mülkü vb.
                         ile bağlantılı, zaman içerisinde gelişmiş çeşitli uygulamaları karakterize eden, rekabet
                         hâlindeki hedefler, mükemmellik standartları ve değerler arasındaki altın oranı bulma
                         kabiliyetine  ve  eğilimine  sahiptir.  Erdem  ile  altın  oran  arasındaki  bu  bağlantı,  Aris-
                         to’nun felsefesinin kendine özgü bir özelliğidir.
                            Ancak bu dengeyi bulmak kolay değildir. Bilgi sahibi olma süreci bir öğrenme sar-
                         malı  gibidir.  “Erdemler...  hem  uygulamaların  sürekliliğini  ve  içindeki  iyilikleri  elde
                         etmemizi sağlayacak hem de ilgili iyilik türüne yönelik arayışımızda bizi destekleyecek
                         eğilimler olarak anlaşılmalıdır. İnsan için iyi yaşam, insan için iyi yaşamı ararken har-
                         canan yaşamdır ve bu arayış için gerekli erdemler, insan için iyi yaşamın daha fazlasını
                         ve başka neler olduğunu anlamamızı sağlayan erdemlerdir.” (MacIntyre 1981, 204).
                            Erdemli bir satranç oyuncusu, daha az erdemli birine karşı kazanmayı hak eder. Er-
                         demli bir ana-baba çocuk sahibi olmayı hak eder, erdemli bir memur bulunduğu maka-
                         mı hak eder vs. Erdemli memurlara makam vermek adildir. Ahlaki olarak erdemli bir
                         kişi övgüyü hak eder.
                            Bu nedenle MacIntyre, diğerlerinin yanı sıra, erdemin genetik bir piyangonun ürünü
                         olduğu iddiasıyla hak etme fikrini göz ardı eden bazı ahlak felsefecilerinden farklılaş-
                         maktadır (karşılaştırma için: yukarıdaki bölüm 2.6.2).
                            MacIntyre’ın kuramı, tartma ve dengeleme ile yakından bağlantılıdır.
   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105   106