Page 196 - Microsoft Word - Lot3_GerekcelerinYazilmasiHakimlerIcinElKitabi_Matbaa
P. 196
9.2 Hukuki Kavramlara ve Bunların Sistemik İlişkilerine Dayanan Bir Hukukbilim 181
Hans Kelsen’in Saf Hukuk Kuramının mantıksal-kavramsal saflığını büyük ölçüde ön-
görmüştü. Puchta’nın hukuk bilimi için metodolojik gündemine göre, hukukun ve hukuki
yargılamanın sosyal bağlamı, hukuki kavramların ve bunların sistemik ilişkilerinin içsel
“mantığını” hayata geçirme sürecinde göz ardı edilebilir (ve hatta aslına bakılırsa, göz ardı
edilmelidir). Örneğin, bir başkasının sahip olduğu arazi üzerine bir yol yapma ve bunu
kullanma hakkı (Wegeservitut), bu üçüncü şahsa araziyi kullanma izni vermenin veya
vermemenin daha geniş sosyal veya ekonomik etkileri üzerinde düşünmeye gerek kalmak-
8
sızın, söz konusu araziyi kullanma hakkı olarak tanımlanmıştır.
Puchta’nın modelinde, Adolf Julius Merkl’in ve Hans Kelsen’in daha sonraki, huku-
ki bir normun geçerliliğini her zaman başka bir üst düzey normdan ve nihayetinde var-
sayılan, aşkın-mantıksal temel normdan aldığı şekilci norm hiyerarşisi kavramına tam
bir tezat teşkil eden tek bir unsur bulunmaktadır. Puchta’nın hukuki kavramların soya-
ğacı fikrinde, hukukun kurucu unsurları, yalnızca hukukun biçimsel yapısı üzerinde
9
değil, maddi içeriği üzerinde de etkiye sahiptir. Bu nedenle, ceza hukuku bağlamında
(hukuki) kişi, sorumluluk ve isnat kabiliyeti (Kişi, Verantwortlichkeit, Zurech-
nungsfähigkei) kavramları, Puchta’nın konuyla ilgili temel yazılarında yer alan sosyal
etik sorular ile bağlantılıdır. Bir hukuki kişi (Rechtssubjekt) kavramı, henüz Kelsen’in
saf hukuk kuramında olduğu gibi içerik odaklı tüm etkilerden dikkatle “arındırılmış” bir
10
kavram hâline gelmemişti.
9.2 Hukuki Kavramlara ve Bunların Sistemik İlişkilerine Dayanan
Bir Hukukbilim
9.2 Hukuki Kavramlara ve Bunların Sistemik İlişkilerine Dayanan Bir Hukukbilim
Hukuki kavramsalcılığın savunucuları için, tüm hukuki bilgiler, tür olarak inşai, siste-
mik ve mantıksal-kavramsaldır. Artık, Friedrich Carl von Savigny’nin iddia ettiği gibi
“milletin ruhu”nun “organik olarak” gelişen iç mantığını yansıtan şey toplumsal uygu-
11
lamaların tarihsel olarak gelişen bilgisi değildi. Ancak, doğal hukuk felsefesinin sa-
8 Larenz, Methodenlehre der Rechtswissenschaft, s. 21.
9 Bununla birlikte, Kelsen’in saf hukuk kuramında bile, lex superior derogat legi inferiori (hiyerarşik
olarak üst konumda olan hukuk normu alt konumda olan hukuk normunu ilga eder) ve lex posterior
derogat legi priori (sonraki tarihli hukuk normu önceki tarihli hukuk normunu ilga eder) gibi ça-
tışma normlarının hukuki yoruma rehberlik etmesine izin verilmekteydi.
10 Larenz, Methodenlehre der Rechtswissenschaft s. 23.
11 Savigny’nin hukuk kavramı ile ilgili olarak, Wieacker, Privatrechtsgeschichte der Neuzeit, s. 381-
399; Larenz, Methodenlehre der Rechtswissenschaft, s. 11-18. - Savigny’nin hukuk kaynakları
doktrini ile ilgili olarak Larenz, aşağıdaki hususlara dikkat çekmektedir: “Savigny, çoğunlukla “Be-
ruf unserer Zeit” (“Çağımızın Görevi”) adlı monografisinde, sadece mevzuatı değil, aynı zamanda
ulusun ortak hukuk kanaati olan Volksgeist’i, tüm hukukun en özgün kaynağı olarak görmüştür. Bir
kimsenin böylesine bir hukuki kanaate varabileceği yöntem, hiç kuşkusuz mantıksal çıkarımla de-
ğil, doğrudan tecrübe ve gözlemle gerçekleşmektedir.” (Bu çalışmanın yazarı tarafından çevrilmiş-
tir.) Karşılaştırma için: “Savigny - zuerst in der Schrift über ‘Beruf unserer Zeit’ - nicht mehr das
Gesetz, sondern die gemeinsame Rechtsüberzeugung des Volkes, den ‘Volksgeist’, als die
ursprüngliche Quelle allen Rechtes ansah. Die Form, in der sich eine solche Überzeugung allein
bilden kann, ist offenbar nicht die einer logischen Deduktion, sondern die der unmittelbaren
Empfindung und Ansschauung.” Larenz, Methodenlehre der Rechtswissenschaft, 13-14.